DoS (Denial of Service) saldırıları internete bağlı bir bilgisayarın sunmuş olduğu hizmetleri aksatma ya da kaynaklarını tüketerek çalışmasını durdurmak için yapılan en popüler ve tehlikeli saldırı türlerinden biridir. Servis dışı bırakma saldırısı olarak adlandırılır.
Bir alt tür olarak DDoS saldırı yöntemini de açıklamakta fayda var. DDoS (Distrubuted Denial of Service Attack), yani Dağıtık Hizmet Engelleme şeklinde Türkçeye çevrilen bu saldırı tipinde, sunuculara yönelik anlık ve çok ciddi derecede bir yoğunluk oluşturularak kaynak tüketiminin doruk noktalara çıkarılması hedeflenir. Saldırganın birden fazla ve hatta binlerce benzersiz
Neredeyse internet dünyasının en eskiye dayanan ve en etkili saldırı türüdür. DDoS saldırılarına karşı kesin bir çözüm üretilemediği için, çözümün henüz bu tip bir saldırıyla karşı karşıya kalmadan alınması çok önemlidir.
DoS ve DDoS saldırıları, internet tarihinin en eski ve günümüzde dahi en sık karşılaşılan saldırı türlerindedir. Bu saldırı tipinde ağ protokollerinin, uygulamaların veya bilgisayar kaynaklarının zafiyetleri kullanıldığı için büyük oranda saldırganlar lehine başarılı sonuçlar elde edilir
Genel olarak bu saldırı tipi internette bulunan Hosting adını verdiğimiz sunuculara yapılmakta ve günümüz internet dünyasında ciddi şekilde maddi kayıplara neden olmaktadır. Bu saldırı başladığında ve yeterli düzeye ulaştığında Hosting adı verilen sunucu tarafında hizmet kesintisi yaşanır ve kullanıcılar bu sunuculara bağlantı yapamazlar. Sonuç olarak bir e-ticaret sitesinin işlevinin durdurulması ya da bir bankanın hizmet verememesi gibi riskli durumlarla karşılaşılabilir.
Bu saldırı türünde Spoof adı verilen yöntemler kullanıldığı takdirde maalesef failler bulunamaz veya analiz sırasında çok uzun bir süre geçeceği için faillerin yakalanması imkansız hale gelebilir.
Siber Saldırganların Motivasyonları
DDoS saldırı sebeplerine bakıldığı zaman genel olarak politik, dini veya Hacktivizm gibi amaçlar üzerine birleşen gruplar tarafından yapıldıklarını görmekteyiz. Siber saldırganlar bu ve benzeri protesto amaçları güdebildikleri gibi son yıllarda şantaj ve para kazanma amaçlı DDoS saldırıları da yapmaktadırlar. Özellikle büyük kurumlar hedeflenerek aralıksız yapılan DDoS saldırılarının durdurulması karşılığında para talep edip sadece bu iş özelinde uzmanlaşmış siber çetelerin de bulunduğunu unutmamalıyız.
DoS Saldırı Türleri Nelerdir?
DoS ve DDoS saldırılarının birçok türü bulunmaktadır ve genel olarak sistemlerin, uygulamaların veya protokollerin zafiyetleri kullanılarak yapılmaktadır.
Hacim Odaklı DDoS Saldırıları: Volume Based DoS olarak adlandırılan bu saldırı türünde sunucularda kullanılan bant genişlikleri hedef alınmaktadır. Her sunucunun bir bant genişliği olduğu bilinir ve kapasitesi test edilebilir. Kapasitesinin üzerinde yoğun bir sorgu / veri paketi gönderildiği zaman bu bant genişliği doldurularak sunucunun cevap vermesi önlenir.
Protokol Bazlı DDoS Saldırıları: Bu saldırı türü Open Systems Inter Connection olarak adlandırılır ve OSI bünyesindeki katmanlar hedef alınarak yapılır. Bu model içerisinde yer alan 3. ve 4. katmanlardaki protokollerin bünyesinde bulunan zafiyetler kullanılır. Tehlikeli ve bir o kadar da etkili bir saldırı türüdür. Protokollerin uzun yıllardır kullanılması ve güncellenmemiş olması da bu saldırı türünü popüler yapmaktadır.
Uygulama Katmanlı DDoS Saldırıları: Application Layer DDoS olarak adlandırılan bu saldırı türünde veri paketlerindeki GET ve POST özellikleri kullanılır. Hedef sisteme aşırı yüklenen GET ve POST istekleri ile sistem kaynaklarını tüketerek sunucunun cevap vermesi engellenir.
SYN Flood DDoS Saldırıları: Bu saldırı türü sunucu odaklıdır ve TCP paketleri kullanılarak yapılır. Ciddi sonuçlara sebep olan bu saldırı türünde kaynaklar tamamen tüketilerek sunucunun kilitlenmesi sağlanır.
UDP Flood DDoS Saldırıları: UDP protokolü hedef alınarak yapılan bir DDOS türüdür. Sunucuya aşırı şekilde UDP paketleri gönderilerek UDP Port’larının kullanılamaz hale getirilmesi sonucunda sunucunun cevap verememesi sağlanır.
PING Flood DDoS Saldırıları: Bu saldırı türünde PING paketleri kullanılır ve aşırı şekilde tekrarlanarak sunucunun kaynak tüketimi hedef alınır. Yoğun bir şekilde gelen PING paketlerine sunucu cevap vermekle uğraşırken CPU ve RAM kullanımı bitirilerek kilitlenmesi ve cevap verememesi sağlanır.
DoS ve DDoS Saldırılarından Korunma Yöntemleri Nelerdir?
Günümüz internet dünyasında DDoS saldırıları hedef odaklı ve gerekli kaynak sağlandığı takdirde kesin ve kalıcı bir savunma yöntemi bulunmamaktadır.
Genel olarak protokol zafiyetleri kullanılan DDoS saldırıları başarıya ulaşmaktadır. Özellikle de hedef odaklı yapılan DDoS saldırılarında ciddi derecede maddi kayıplar yaşandığını görmekteyiz. Uzun süreli yapılan DDoS saldırılarında ise şirketlerin büyük maddi zararlara uğradığı artık sıkça rastlanılan bir durum haline gelmiştir.
Kullanılan yöntem ne olursa olsun kurumların DDoS saldırılarına karşı farklı tiplerde test hizmeti almaları ve bilgi güvenliği firmalarına bu yük testlerini yaptırmaları tavsiye edilir. Gelebilecek saldırılar, simüle (taklit etme yöntemi) edilerek henüz gerçek bir saldırı gelmeden saldırı gelmiş gibi davranarak olası bir saldırıda yaşanabilecek zararlar en aza indirilebilir. Kısacası erken önlem almak hayati bir konudur.
İşletmeler açısından ağ altyapılarındaki konfigürasyon hataları, bant genişlikleri ve kullanılan uygulamalara kadar birçok noktada DDoS zafiyeti bulunmaktadır. Bu testleri yapacak olan kişilerin ve kurumunuzu korumakla yükümlü olan kişilerin de teknik olarak TCP/IP gibi protokollerde uzmanlaşmış olması gerekmektedir.
Ağ Düzeyinde Korunma Yöntemleri
Kurum ağınızın içerisinde bulunan Router gibi yönlendirici cihazların doğru konfigüre edilmesi en önemli korunma yöntemidir. Doğru konfigüre edilmeyen ağ cihazları sebebi ile DDoS saldırılarının başarısı artmaktadır. Router gibi ağ cihazları üzerinden geçen paketlerin izlenmesi ve özel veri paketi ayarları ile desteklenmesi sayesinde ağ düzeyinde koruma sağlanabilir, DDoS saldırılarının etkileri azaltılabilir.
Firewall Düzeyinde Korunma Yöntemleri
Güvenlik duvarları, kurumların olmazsa olmaz siber güvenlik önlemleri arasındadır.
Bireysel Düzeyde Korunma Yöntemleri
Bireysel kullanıcılar olarak da DDoS saldırılarına karşı bilinçli olmak durumundayız. Siber saldırganlar DDoS saldırılarını genelde BOTNET ağları üzerinden gerçekleştirmektedir. Bu BOTNET ağları da zararlı yazılımlar ve benzeri içerikleri bünyesinde barındıran illegal dünyadan dağıtılmaktadır. Lisanssız veya illegal yazılımların kullanımını önlemek, virüslere karşı bir antivirüs kullanmak, işletim sistemlerini sürekli güncellemek ve güncel tutmak bilgisayarınızın bir BOTNET ağına çevrilmesini her zaman engelleyecektir. Aksi takdirde biz bireysel kullanıcıların milyonlarcasına zararlı kodlar bulaştırılabilir ve herhangi bir firmaya; zombi haline getirilmiş olan bilgisayarlarımız ve yüzbinlerce diğer BOTNET ağına üye bilgisayar tarafından habersiz olarak saldırı yapılabilir. Bu saldırıyı yapanlar arasında farkında olmadan biz de olabiliriz.
DDoS Ürünleri ve Servisleri
İnternet dünyası geliştikçe ve DDoS saldırıları artıkça DDoS saldırılarına karşı maliyeti yüksek olsa da birçok servis veya ISP tarafında DDoS koruma cihazı hizmeti sunulmaktadır. Büyük kurumlar gelebilecek DDoS saldırılarına karşı DDoS koruma ürünü temin edebilir veya ISP tarafında DDoS servis hizmeti ile korunma sağlayabilirler. Her ne kadar büyük kurumlar için belirli çapta DDoS koruma ürünleri bulunsa da küçük ve orta ölçekli firmalar yani KOBİ’ler için bu ürünler oldukça maliyetlidir.
DDoS Saldırılarına Karşı Korunma Yaklaşımları
DDoS saldırılarına karşı teknik bakış açısı ile korunma yöntemleri olduğu gibi bakış açınızı değiştirerek çeşitli tür ve nitelikte gelebilecek bu saldırılara karşı korunma yöntemleri edinilmelidir. Tüm DDoS saldırılarına karşı korunabilmenin teknik bir yöntemi maalesef bulunmamaktadır. Saldırganlar için güçlü bir saldırı türüdür ve karşı koyulması imkânsız hale gelebilir.
DDoS saldırılarına karşı korunabilmenin en önemli yolu, diğer güvenlik çalışmalarında da olduğu gibi katmanlı bir savunma mekanizması oluşturmaktır. Bu savunma mekanizmasının nasıl olması gerektiği konusunda Gartner’ın “DDoS: A Comparison of Defense Approaches” başlıklı raporunu okuyabilirsiniz.
Dış Katman Yaklaşımı: Yüksek boyutlardaki volümlü ataklar kurum ağına ulaştığı takdirde sistemleriniz çok fazla ayakta kalamayacaktır. Bu ataklar kurum ağına ulaşmadan, engellemeye veya etkilerini azaltmaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Bu noktada internet servis sağlayıcıları ve bu servis sağlayıcıların sağladığı DDoS Koruma Hizmetleri tercih edilebilir. Bu tarzdaki korunma yöntemlerine Dış Katman (External) korunma yaklaşımı denilmektedir.
İç Katman Yaklaşımı: Ağ, protokol ve uygulama tipindeki DDoS saldırılarına karşı en önemli korunma yöntemidir. Genellikle doğrudan kullanıcıya hizmet veren Web, e-posta, DNS gibi uygulamalara yönelik gerçekleştirilen DDoS saldırıları almış olduğunuz bu hizmetlerin işlevsiz kalmasını sağlar. İnternete açık uygulamaların korunmasına yönelik olarak IPS, WAF ve yeni nesil Firewall cihazları gibi önlemler alınabilir. Bu korunma yöntemine İç Katman (Internal) korunma yaklaşımı denilmektedir.
İnsan ve Süreç Yaklaşımı: Dünyanın en iyi DDoS koruma cihazını veya hizmetini de almış olsanız yine de tam anlamı ile korunabileceğiniz söylenemez. Bu noktada iyi bir siber savunma için insan, süreç ve teknoloji unsurlarını bir arada ve etkili bir biçimde kullanarak savunma yapabilirsiniz. Bu yöntem sayesinde bir DDoS saldırısı gerçekleşmesi durumunda, müdahalenin doğru ve etkin bir şekilde yapılabilmesi sağlanır ve süreç yönetimi sayesinde yaşanan olaylar minimum zararlarla atlatılabilir.
Bir alt tür olarak DDoS saldırı yöntemini de açıklamakta fayda var. DDoS (Distrubuted Denial of Service Attack), yani Dağıtık Hizmet Engelleme şeklinde Türkçeye çevrilen bu saldırı tipinde, sunuculara yönelik anlık ve çok ciddi derecede bir yoğunluk oluşturularak kaynak tüketiminin doruk noktalara çıkarılması hedeflenir. Saldırganın birden fazla ve hatta binlerce benzersiz
Linki Görmek için Lütfen
Giriş yap veya üye ol.
kullanarak saniyede terabit boyutlarında veriyi göndermesine imkân veren bir siber saldırı türüdür. Genel itibarıyla ele geçirilmiş olan milyonlarca IP adresi, bu yapay trafikleri oluşturmak için çok daha yaygın olarak kullanılır.
Linki Görmek için Lütfen
Giriş yap veya üye ol.
modeli olarak dikkat çeken DDoS,
Linki Görmek için Lütfen
Giriş yap veya üye ol.
tarafından oluşturulan botnet ağları yardımı ile yapılır. Sunucularda da ciddi açıklar verilmesini sağlayan saldırı tiplerinden biridir.Neredeyse internet dünyasının en eskiye dayanan ve en etkili saldırı türüdür. DDoS saldırılarına karşı kesin bir çözüm üretilemediği için, çözümün henüz bu tip bir saldırıyla karşı karşıya kalmadan alınması çok önemlidir.
DoS ve DDoS saldırıları, internet tarihinin en eski ve günümüzde dahi en sık karşılaşılan saldırı türlerindedir. Bu saldırı tipinde ağ protokollerinin, uygulamaların veya bilgisayar kaynaklarının zafiyetleri kullanıldığı için büyük oranda saldırganlar lehine başarılı sonuçlar elde edilir
Genel olarak bu saldırı tipi internette bulunan Hosting adını verdiğimiz sunuculara yapılmakta ve günümüz internet dünyasında ciddi şekilde maddi kayıplara neden olmaktadır. Bu saldırı başladığında ve yeterli düzeye ulaştığında Hosting adı verilen sunucu tarafında hizmet kesintisi yaşanır ve kullanıcılar bu sunuculara bağlantı yapamazlar. Sonuç olarak bir e-ticaret sitesinin işlevinin durdurulması ya da bir bankanın hizmet verememesi gibi riskli durumlarla karşılaşılabilir.
Bu saldırı türünde Spoof adı verilen yöntemler kullanıldığı takdirde maalesef failler bulunamaz veya analiz sırasında çok uzun bir süre geçeceği için faillerin yakalanması imkansız hale gelebilir.
Siber Saldırganların Motivasyonları
DDoS saldırı sebeplerine bakıldığı zaman genel olarak politik, dini veya Hacktivizm gibi amaçlar üzerine birleşen gruplar tarafından yapıldıklarını görmekteyiz. Siber saldırganlar bu ve benzeri protesto amaçları güdebildikleri gibi son yıllarda şantaj ve para kazanma amaçlı DDoS saldırıları da yapmaktadırlar. Özellikle büyük kurumlar hedeflenerek aralıksız yapılan DDoS saldırılarının durdurulması karşılığında para talep edip sadece bu iş özelinde uzmanlaşmış siber çetelerin de bulunduğunu unutmamalıyız.
DoS Saldırı Türleri Nelerdir?
DoS ve DDoS saldırılarının birçok türü bulunmaktadır ve genel olarak sistemlerin, uygulamaların veya protokollerin zafiyetleri kullanılarak yapılmaktadır.
Hacim Odaklı DDoS Saldırıları: Volume Based DoS olarak adlandırılan bu saldırı türünde sunucularda kullanılan bant genişlikleri hedef alınmaktadır. Her sunucunun bir bant genişliği olduğu bilinir ve kapasitesi test edilebilir. Kapasitesinin üzerinde yoğun bir sorgu / veri paketi gönderildiği zaman bu bant genişliği doldurularak sunucunun cevap vermesi önlenir.
Protokol Bazlı DDoS Saldırıları: Bu saldırı türü Open Systems Inter Connection olarak adlandırılır ve OSI bünyesindeki katmanlar hedef alınarak yapılır. Bu model içerisinde yer alan 3. ve 4. katmanlardaki protokollerin bünyesinde bulunan zafiyetler kullanılır. Tehlikeli ve bir o kadar da etkili bir saldırı türüdür. Protokollerin uzun yıllardır kullanılması ve güncellenmemiş olması da bu saldırı türünü popüler yapmaktadır.
Uygulama Katmanlı DDoS Saldırıları: Application Layer DDoS olarak adlandırılan bu saldırı türünde veri paketlerindeki GET ve POST özellikleri kullanılır. Hedef sisteme aşırı yüklenen GET ve POST istekleri ile sistem kaynaklarını tüketerek sunucunun cevap vermesi engellenir.
SYN Flood DDoS Saldırıları: Bu saldırı türü sunucu odaklıdır ve TCP paketleri kullanılarak yapılır. Ciddi sonuçlara sebep olan bu saldırı türünde kaynaklar tamamen tüketilerek sunucunun kilitlenmesi sağlanır.
UDP Flood DDoS Saldırıları: UDP protokolü hedef alınarak yapılan bir DDOS türüdür. Sunucuya aşırı şekilde UDP paketleri gönderilerek UDP Port’larının kullanılamaz hale getirilmesi sonucunda sunucunun cevap verememesi sağlanır.
PING Flood DDoS Saldırıları: Bu saldırı türünde PING paketleri kullanılır ve aşırı şekilde tekrarlanarak sunucunun kaynak tüketimi hedef alınır. Yoğun bir şekilde gelen PING paketlerine sunucu cevap vermekle uğraşırken CPU ve RAM kullanımı bitirilerek kilitlenmesi ve cevap verememesi sağlanır.
DoS ve DDoS Saldırılarından Korunma Yöntemleri Nelerdir?
Günümüz internet dünyasında DDoS saldırıları hedef odaklı ve gerekli kaynak sağlandığı takdirde kesin ve kalıcı bir savunma yöntemi bulunmamaktadır.
Genel olarak protokol zafiyetleri kullanılan DDoS saldırıları başarıya ulaşmaktadır. Özellikle de hedef odaklı yapılan DDoS saldırılarında ciddi derecede maddi kayıplar yaşandığını görmekteyiz. Uzun süreli yapılan DDoS saldırılarında ise şirketlerin büyük maddi zararlara uğradığı artık sıkça rastlanılan bir durum haline gelmiştir.
Kullanılan yöntem ne olursa olsun kurumların DDoS saldırılarına karşı farklı tiplerde test hizmeti almaları ve bilgi güvenliği firmalarına bu yük testlerini yaptırmaları tavsiye edilir. Gelebilecek saldırılar, simüle (taklit etme yöntemi) edilerek henüz gerçek bir saldırı gelmeden saldırı gelmiş gibi davranarak olası bir saldırıda yaşanabilecek zararlar en aza indirilebilir. Kısacası erken önlem almak hayati bir konudur.
İşletmeler açısından ağ altyapılarındaki konfigürasyon hataları, bant genişlikleri ve kullanılan uygulamalara kadar birçok noktada DDoS zafiyeti bulunmaktadır. Bu testleri yapacak olan kişilerin ve kurumunuzu korumakla yükümlü olan kişilerin de teknik olarak TCP/IP gibi protokollerde uzmanlaşmış olması gerekmektedir.
Ağ Düzeyinde Korunma Yöntemleri
Kurum ağınızın içerisinde bulunan Router gibi yönlendirici cihazların doğru konfigüre edilmesi en önemli korunma yöntemidir. Doğru konfigüre edilmeyen ağ cihazları sebebi ile DDoS saldırılarının başarısı artmaktadır. Router gibi ağ cihazları üzerinden geçen paketlerin izlenmesi ve özel veri paketi ayarları ile desteklenmesi sayesinde ağ düzeyinde koruma sağlanabilir, DDoS saldırılarının etkileri azaltılabilir.
Firewall Düzeyinde Korunma Yöntemleri
Güvenlik duvarları, kurumların olmazsa olmaz siber güvenlik önlemleri arasındadır.
Linki Görmek için Lütfen
Giriş yap veya üye ol.
adını verdiğimiz bu güvenlik cihazlarının veri paketleri için Rate Limiting adını verdiğimiz paket limitleme özellikleri bulunmaktadır. Bir IP adresinden gelebilecek veri paketi sınırlandırması ve kullanılmayan servislerin dışarıya kapatılması gibi ayarlamaların yapılması ile Firewall düzeyinde koruma sağlanabilir. Bu da firmalara oldukça önemli ve değerli bir önlem sunar.Bireysel Düzeyde Korunma Yöntemleri
Bireysel kullanıcılar olarak da DDoS saldırılarına karşı bilinçli olmak durumundayız. Siber saldırganlar DDoS saldırılarını genelde BOTNET ağları üzerinden gerçekleştirmektedir. Bu BOTNET ağları da zararlı yazılımlar ve benzeri içerikleri bünyesinde barındıran illegal dünyadan dağıtılmaktadır. Lisanssız veya illegal yazılımların kullanımını önlemek, virüslere karşı bir antivirüs kullanmak, işletim sistemlerini sürekli güncellemek ve güncel tutmak bilgisayarınızın bir BOTNET ağına çevrilmesini her zaman engelleyecektir. Aksi takdirde biz bireysel kullanıcıların milyonlarcasına zararlı kodlar bulaştırılabilir ve herhangi bir firmaya; zombi haline getirilmiş olan bilgisayarlarımız ve yüzbinlerce diğer BOTNET ağına üye bilgisayar tarafından habersiz olarak saldırı yapılabilir. Bu saldırıyı yapanlar arasında farkında olmadan biz de olabiliriz.
DDoS Ürünleri ve Servisleri
İnternet dünyası geliştikçe ve DDoS saldırıları artıkça DDoS saldırılarına karşı maliyeti yüksek olsa da birçok servis veya ISP tarafında DDoS koruma cihazı hizmeti sunulmaktadır. Büyük kurumlar gelebilecek DDoS saldırılarına karşı DDoS koruma ürünü temin edebilir veya ISP tarafında DDoS servis hizmeti ile korunma sağlayabilirler. Her ne kadar büyük kurumlar için belirli çapta DDoS koruma ürünleri bulunsa da küçük ve orta ölçekli firmalar yani KOBİ’ler için bu ürünler oldukça maliyetlidir.
DDoS Saldırılarına Karşı Korunma Yaklaşımları
DDoS saldırılarına karşı teknik bakış açısı ile korunma yöntemleri olduğu gibi bakış açınızı değiştirerek çeşitli tür ve nitelikte gelebilecek bu saldırılara karşı korunma yöntemleri edinilmelidir. Tüm DDoS saldırılarına karşı korunabilmenin teknik bir yöntemi maalesef bulunmamaktadır. Saldırganlar için güçlü bir saldırı türüdür ve karşı koyulması imkânsız hale gelebilir.
DDoS saldırılarına karşı korunabilmenin en önemli yolu, diğer güvenlik çalışmalarında da olduğu gibi katmanlı bir savunma mekanizması oluşturmaktır. Bu savunma mekanizmasının nasıl olması gerektiği konusunda Gartner’ın “DDoS: A Comparison of Defense Approaches” başlıklı raporunu okuyabilirsiniz.
Dış Katman Yaklaşımı: Yüksek boyutlardaki volümlü ataklar kurum ağına ulaştığı takdirde sistemleriniz çok fazla ayakta kalamayacaktır. Bu ataklar kurum ağına ulaşmadan, engellemeye veya etkilerini azaltmaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Bu noktada internet servis sağlayıcıları ve bu servis sağlayıcıların sağladığı DDoS Koruma Hizmetleri tercih edilebilir. Bu tarzdaki korunma yöntemlerine Dış Katman (External) korunma yaklaşımı denilmektedir.
İç Katman Yaklaşımı: Ağ, protokol ve uygulama tipindeki DDoS saldırılarına karşı en önemli korunma yöntemidir. Genellikle doğrudan kullanıcıya hizmet veren Web, e-posta, DNS gibi uygulamalara yönelik gerçekleştirilen DDoS saldırıları almış olduğunuz bu hizmetlerin işlevsiz kalmasını sağlar. İnternete açık uygulamaların korunmasına yönelik olarak IPS, WAF ve yeni nesil Firewall cihazları gibi önlemler alınabilir. Bu korunma yöntemine İç Katman (Internal) korunma yaklaşımı denilmektedir.
İnsan ve Süreç Yaklaşımı: Dünyanın en iyi DDoS koruma cihazını veya hizmetini de almış olsanız yine de tam anlamı ile korunabileceğiniz söylenemez. Bu noktada iyi bir siber savunma için insan, süreç ve teknoloji unsurlarını bir arada ve etkili bir biçimde kullanarak savunma yapabilirsiniz. Bu yöntem sayesinde bir DDoS saldırısı gerçekleşmesi durumunda, müdahalenin doğru ve etkin bir şekilde yapılabilmesi sağlanır ve süreç yönetimi sayesinde yaşanan olaylar minimum zararlarla atlatılabilir.
Linki Görmek için Lütfen
Giriş yap veya üye ol.
Linki Görmek için Lütfen
Giriş yap veya üye ol.